Kayıtlar

AYAZ 3. BÖLÜM

Resim
Araba son sürat ilerliyordu. Yolda seyir halinde olan arabaların bir sağından bir solundan makas atarak adeta uçuyordu. Buketi arıyor fakat telefon kapalıydı. Kenan telefonu bağırarak arabanın yan koltuğuna fırlattı. Geniş yolda hızla giderken kornalar ve selektör yapanlara aldırış etmiyordu. Şirkete geldi güvenlik personeli iyi akşamlar demesine cevap bile vermeden ofise gitti. Güvenlik başını yana sallayıp masasına oturdu. Asansörle ofisinin katına gelen Kenan sinirli halde odasına girdi. Masasındaki bibloları devirdikten sonra kül tablasını duvara fırlattı. Başını ellerinin arasına alıp koltuğuna yığıldı. Ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu. Kimseye ulaşamıyordu. Rızayı aradı. Durumu anlattı. Rıza aramaya koyuldu. Kenan telefonu kapattı ve sehpaya fırlattı. Birkaç dakika sonra kapı çalındı ve sekreter içeriye girdi. Bir zarf bıraktı ve çıktı. Zarf saman kağıdından yapılmış ve üzerinde sadece "Kenan Ayaz" yazıyordu. Heyecanla zarfı yırtıp açtı. İçerisinde bir t

AYAZ 2. BÖLÜM

Resim
   KORİDORDAN AYAK SESLERİ GELİYORDU. BOŞ BİNANIN İÇİ BU ESRARENGİZ AYAK SESİ İLE YANKILANIYORDU. ADIMLAR KAN GÖLETİNİN ÜZERİNE GELİNCE DURDU. GELEN KENANDI. RIZA ADAMI BAŞ AŞAĞI ASMIŞTI. KENAN BEYAZ GÖMLEĞİNİN KOLLARINI GERİYE DOĞRU KATLADI. ELLERİNE BANDAJ SARDI. SANKİ BOKS ANTRENMANINA ÇIKACAKTI.    TEK KELİME KONUŞMADAN ADAMIN KABURGALARINA YUMRUK SAYDIRMAYA BAŞLADI. ARADA ÖYLE SERT VURUYORDU Kİ KABURGA KEMİKLERİNİN KIRILMA SESİ BOŞ BİNADA YANKILANIYORDU. ADAMIN BAĞIRMA SESİ VE KIRILAN KABURGA SESLERİ VARDI SADECE.     KENAN ADAMI SAÇLARINDAN TUTTU VE NEDEN YAPTIĞINI SORDU. ADAM GÜLÜMSEDİ VE 'BU SADECE BİR BAŞLANGIÇ' DEDİ. KENAN DELİRECEK GİBİYDİ. ADAMDAN HİÇBİR CEVAP ALAMADI.BUNU SADECE FİDYE İÇİN YAPTIĞINI DÜŞÜNMÜŞTÜ. HER ŞEYİN BİTTİĞİNE İNANARAK RIZAYA BAŞIYLA İŞARET ETTİ. KENAN ARKASINI DÖNDÜ VE HARABEYİ TERKETMEK ÜZERE HAREKETE GEÇTİ.. KORİDORDA YÜRÜRKEN HARABEDEN SİLAH SESİ DUYULDU.    KENAN ARABAYA GELDİ. ÇALIŞTIRACAKTI Kİ SAĞ KOLTUKTA BİR NOT BULDU

AYAZ 1. BÖLÜM

Resim
    Sekiz yıl önce...     İş yerinde oturmuş toplantı saatini bekliyordu. Moda sektöründe öncü bir firma olan AYAZ MODA şirketinin başarılı yönetim kurulu başkanı olan Kenan kırklı yaşlarının sonunda karizmatik bir iş adamıydı.    Telefonunu sessize aldı ve ceketinin iç cebine koydu ayaklanıp toplantı salonuna doğru yola çıktı. Avrupadan büyük bir şirketin üst düzey yöneticileri gelmiş ve büyük bir ticaret anlaşması yapılacaktı.     Salona çıktı ve herkes hazır bekliyordu. Toplantı başarılı geçmişti. Ürettikleri ürünleri ihraç edip şirkete yüklü miktarda kar getirisi olacaktı. Yapı olarak dışarıya pek birşey yansıtmaz fakat iç dünyasında çocuklar gibiydi. Heyecanını yansıtmadan odasına geçti.    Koltuğuna oturdu, başını geriye yasladı. Asistanından kahve istedi. Cebinden telefonu çıkarıp ekranını açtı. Eşi Buket 17 kere aramıştı. Hemen dönüş yaptı. Eşi ağlayarak oğlu Mert'in okuldan gelmediğini söyledi. Kenan şok geçirmişti. On yaşında bir çocuk servise binmemiş ve n

Bİ KAHVE??

Resim
   KAÇ YILLIK HATIRALAR VAR İÇİMİZDE. KAÇ ZAMAN GEÇTİ DOSTLARLA HATIRALAR BİRİKTİRDİK. ZAMANA KURBAN OLAMADIK. ZAMAN BİZE DAHA GÜÇLÜ BAĞ KURDU. ANILAR DEMİŞKEN. BİR ÇOK FOTOĞRAF KALDI ELLERİMİZDE. GÖZÜ YAŞLI ANILARI YAD EDECEĞİZ. DOSTLAR DEMİŞKEN ONLA İYİ Kİ VAR. HER KÖTÜ ZAMANINDA ONLAR YANINDA OLUVERDİLER. İYİ ZAMANINDA OMUZ OMUZA DURDULAR.    KİMİSİNİ SONSUZLUĞA UĞURLADIK. KİMİSİNİN YARALARI HALA SIRTIMIZDA. KİMİSİ HEP YANIMIZDA...     ZAMAN BİR ŞEKİLDE AKIP GEÇİYOR. DOSTLARIMIZI İYİ SEÇMEK LAZIM. KIYMET BİLMEK LAZIM. AZ DA OLSA SAĞLAM DOSTLARI OLMALI İNSANIN. KURU KALABALIKLARDAN SIĞINIP ÇIKAR GÖZETMEKSİZİN DERDİNİ ANLATIP HER ŞEYİ UNUTTURAN SAĞLAM DOSTLARI. ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA SONUÇTA KİMİ KIRIP KİMİ KAZANSAK TÜKENİYOR ZAMAN. BİR GÜN GELECEK KARA TOPRAK OLACAĞIZ.    PARA KAZANMAK, HAYAT SÜRMEK, BİRİNE SEVDALANMAK, EVLENMEK. YUVA SAHİBİ OLMAK, HAYAT TELAŞI KISACA. NANKÖRLEŞTİRİYOR BİZİ.ZAMANA KAPILIP UNUTUYORUZ BİR ÇOK ŞEYİ. EN ÜZÜCÜ OLAN DA BU ZATEN. KIYMETL

BAHAR KALKANI HAREKATI

Resim
Tarih: 27/02/2020 Yer : İdlip Kelimeler yetmez o geceyi anlatmaya. Tam 33 can. Şehadete eriştiler. Rejim güçlerinin hava saldırısı sonucu tüm Türkiye yasa boğuldu. Sıkı diplomasi trafiği sonucu o geceden itibaren yoğun bombardıman altına alınan İdlip her geçen saniye rejim güçlerinden temizleniyor. Bugüne kadar, 1 İHA 8 helikopter 103 tank 72 obüs top ve çnra 7 kimyasal depo 2 su 24 savaş uçağı 3 hava savunma sistemi Nayrab hava alanı  2200 rejim unsuru olmak üzere çok büyük kayıplar verdi. SİHA ile tarihte bir ilk olarak sürü halde operasyon yaparak ağır zayiat verdirildi. www.doviz.com

ÇOCUK OLMAK...

Resim
Bazen hepimiz çocukluk yıllarımızı özleriz. Bu denli problemler barındırmaz dünya çocuklar için. Güzellikler sanki onlarda hayat bulur.  Kimisi şanslı doğar. Rabb'im onlara tüm güzelliği nasip eder. Bir bakışı çok şey anlatır. Kimisi babadan şanslıdır. Zengindir ailesi ve yokluk ne bilmez. Hayalinde ne varsa ona sahip olur. Bir geyikle arkadaşlık eder kimisi. Bozkırlarında tüm hayatı onlarla geçer. Bir çadırda ömür tüketir. Kimisi maviş doğar mavilik onunla anlam bulur :) Kimisinin hep yanında birileri vardır en çok benzeyen. Anne karnından beri yoldaş kardeş Kimisi renk cümbüşü  Kimisi kartpostal gibi Kimisi ırkçılıkla mücadele Kimisi baba sevgisiyle Kimisi çilleriyle mutlu olur Kimi teller arkasında gözü yaşlı Kimisi yoklukla mücadele eder Kimisi hep çalışmakla büyür Kimi baba gölgesinde Kimi kardeş sırtında Kimisi dostlarla Kimisi yokluğu, açlığı ve savaşı oyun eder

ENKAZ

Resim
   İşten gelmiş yemeğini yedikten sonra kanepeye uzanıp eşinin getirdiği çayı içecekti. Televizyonda haberleri açmış memlekette olan biteni izliyordu. Yorgundu birkaç saat eşi ve iki çocuğuyla zaman geçirip uyuyacaktı.    İbrahim kırklı yaşlarında, on yaşında oğlu dört yaşında kızı vardı. Orta gelirli sakin bir ailenin emektar reisiydi. Eşiyle ve çocuklarıyla vakit geçirmekten son derece keyif alıyordu.     Karısı diğer kanepede oğlunun ödevlerine yardım ediyor, İbrahim de kızını kucağına almış saçlarını okşuyordu. Herşey sıradan bir akşam olacakmış gibi gidiyordu.     İbrahim bardağını alıp çayını yudumlayacaktı ki çay kaşığının şıkırtısını farketti. Öyle bir an yaşanıyordu ki şıkırtı yerini dalga dalga sarsıntıya bıraktı bina beşik gibi sallanıyor, bir güç sanki onları yerin dibine çekiyordu. Eşine " yere yat! " diye haykırdı. Saniyeler içinde her yer karanlık toz ve çığlık içinde kaldı. Beton yığınlarının altında kalmışlardı.     Bina yan yatmıştı. Hatice! diye s