Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZAHİDE 1. BÖLÜM

Resim
Beyaz tülbenti başında elinde Kur'an oğlunun mezarı başındaydı Zahide. Gözü yaşlı anne oğluna doymamış erken ayrılmışlardı. Kur'an okumayı bitirdi, Fatiha bağışladı ve mezarında biten yabani otları temizledi. Mezar taşını adeta yüzünü okşar gibi okşadı. Hoşçakal oğlum dedi ve salınarak ayrıldı beyaz mermerden yapılmış mezar taşlarının arasından. 2 YIL ÖNCE... Mehmet henüz yirmili yaşlarda zayıf, uzun boylu, esmer yakışıklı bir delikanlıydı. Üniversite ikinci sınıf öğrencisiydi. Hukuk okuyordu. Avukat olacaktı. Başarılı bir öğrenciydi. İyi bir avukat olup adalet için mücadele edecekti hayatı boyunca. İyi niyetli, güzel ahlaktan ödün vermeyen örnek bir gençti. Yazın okul biter bitmez memlekete döner, bir iki gün sonra da babasının marangoz atölyesinde işe başlar ta ki okul açılmasına birkaç gün kalana kadar devam ederdi. Mehmet'in Fatma adında bir ablası, kendinden dört yaş küçük Yusuf adında kardeşi vardı. Annesi Zahide, babası kasabanın marangoz Recep ustası. Kusursuz b

AYAZ " FİNAL "

Resim
Saat epey ilerlemiş Aslı uykusundan bir irkilme ile uyanmıştı. Şaşkın bir ifadeyle Kenanın gözlerine baktı. Kenan gülümsedi ve alnından öptü. Aslı da sıkıca sarıldı. Kenan için huzurun kelime anlamı yaşadığı o anki durum olabilirdi ancak. Saati sordu Aslı. Gece yarısı olmuştu. Eve dönmesi gerektiğini söyledi Aslı. Kenan bırakayım seni dedi. Aslı başka seçenek olmadığı için kabul etti.  Çam ağaçlarının arasında toprak yolda ilerliyordu kamyonet. Kenan bir gözü yolda bir gözü Aslıda arabayı sürüyordu. Bu yolculuk hiç bitmesin, Aslı yanından hiç gitmesin istiyordu.  Biraz daha ilerledikten sonra ormanın en sık olduğu bölgede yola bir çam ağacı devrilmişti. Kenan yavaşladı ve ağacın önünde durdu. Arabadan indi ve bu nasıl olur diye şaşırdı.  Ağaca yaklaştığında köpeklerin hırlama sesini ve bir kaç kişinin ayak sesini duydu. Kenan tedirgin bir halde kim var orda diye sordu. Kahkaha sesi gelmişti. " Benden kaçabilir miydin " diye cevap geldi. Karanlıktan gelen ses yaklaşıyor Kenan

AYAZ 10. BÖLÜM

Resim
Sabah horozun sesiyle uyandı Kenan. Aslı o kadar etkisi altına almıştı ki Kenan'ı ondan başka bir şey düşünemiyordu. Bahçeyle ve tavukları ile ilgilendi sabahın erken saatlerinde. Güne hep böyle başlıyordu. Oğlu için kasabaya gidecekti. Arabasına bindi ve ilçe merkezine doğru yola çıktı. Yüzünde çocuksu bir gülümseme bir umut vardı. Mert gelecek miydi bir haber alacak mıydı? İlçe merkezinde karakola uğradı. Fakat bir netice yoktu. Yine umutla geldiği karakoldan umutları tükenmiş ayrılıyordu. Kafasını dağıtmak için Osman abisinin yanında aldı soluğu. Oturdular masaya. Osman çayları alıp geldi. Dün nasıl geçti diye sordu Osman. Kenan utangaç bir şekilde gülümsedi ve Aslıdan etkilendiğini söyledi. Osman durumu anlamıştı zaten çok önceden. Ayarlanmıştı ortamı. Kenan'a arkasını işaret ederek bak bakalım dedi. Kenan arkasını döndü ki Aslı geliyordu. Elinde bir iki poşet vardı. Masaya geldi selam verip oturdu. Kasabadaki akrabaları için eşya aldığını onlara götüreceğini söyledi. K

AYAZ 9. BÖLÜM

Resim
"Çay hazır, gel buyur" dedi Kenan. Aslı gülümseyerek geldi ve masaya oturdu. Sohbet derinlere indi zaman su gibi aktı. Sahile doğru yürümeye başladılar. Kenan bu kasabaya yerleştiği günden beri ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordu kendini.  Aslı kendinden bahsediyor. Kenan da gizlemeye çalıştığı kötü anılardan uzakta uydurma hikayelerle birşeyler anlatıyordu. "Burda ne işin var" dedi Kenan. Aslı akrabaları olduğunu söyledi. Çok sık geldiğini yaşlı akrabalarının ihtiyaçlarını karşılamak için haftada birkaç kez bu kasabada olduğunu söyledi.  Kenan sevinmişti. Çünkü onunla daha fazla zaman geçirebilecek olmanın mutluluğu vardı. Tekrar eve doğru geldiler. Kenan akşam yemeğinde eşlik etmesini teklif etti. Aslı gülümseyerek eğer kendi hazırlarsa kabul edeceğini söyledi. Kenan memnuniyetle kabul etti.  Eve geldiler Aslı mutfakta güzel bir akşam yemeği hazırladı. Denize karşı gün batımının kırmızı ışıkları altında akşam yemeğini yediler. Muhteşem bir akşam oluyordu. Kenan