Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AYAZ 7. BÖLÜM

Resim
Sabah bahçeden gelen horozun sesiyle uyandı. Gözlerini ovaladı, yatağında doğruldu etrafına baktı. Bu hayatına son derece alışmıştı. Ayaklandı lavaboda yüzünü yıkadı. Buğday torbasından bir çanak buğdayı aldı ve kapıya çıktı kümesin tel örgüsünün üzerinden serpeledi. Tavuklar kendine has sesiyle hızla buğdayları yemeye başladı. Bahçesinde bulunan domateslerden, salataliktan topladı büyükçe bir kaseye koydu. Kümese girdi yumurtaları aldı. Mutfağa gidip onları güzelce hazırladı. Evin yan tarafında bulunan çardak denize bakıyor üzeri yapraklı dallar ile gölgelik yapılmış muhteşem deniz manzarası vardı. Kahvaltıda yiyeceklerini bir tepsiyle getirdi masaya oturdu ve çayını doldurdu. Denizden gelen dalga sesiyle birlikte rüzgar yüzüne vurdu. Denizin kokusunu derin bir nefesle ciğerlerine doldurdu. Huzuru yerindeydi. Bir çok şeyi unutmuş üzerinden atmıştı. İçinden bir ses haykırmaya başlamış ve kulaklarını sağır edecek gibi oluyordu. Yalnızdı... Yalnızlığına çare yoktu. Buket öl

GÜNE MERHABA

Resim
Güneşli bir cumartesi sabahından herkese günaydın 🤗 Bugün yine güne erken başladık. İçimizi ısıtan kış güneşi penceremizden içeri süzülüyor. Güne alarm yerine en sevdiğinizin sesi ile uyanmak kadar güzel bir şey yok. Eskiden bu zamanlarda alarmla uyanan benim için bu çok güzel bir şey. Rabbime şükür etmeliyim.  Alarmı erteleyebilirken birkaç dakika daha ama onu asla.  Canım oğlum benim 💚  İsmimin başına en çok senin eklediğin anlamı sevdim.  'Kızım Sema' , 'Eş Sema', 'Bankacı Sema'dan çok senin beni 'Mirac ın Annesi Sema' yapmanı..  Bu yazıyı yazmamın sebebi okumaya başlayacağım yeni kitabımın başındaki 'Tüm annelere..' yazan ithaf kısmı ve bir de bugün oğlumun ismine anlam veren Miraç kandili olması..  Tüm islam aleminin Miraç kandili mübarek olsun. Duaların kabul,günahların affolduğu bir gün ve gece geçirmemiz dileğiyle..🤲🏻  Tabi camilerimiz diğer kandil geceleri gibi kalabalık olmayacak malesef :( korona virüs nedeniyle

AYAZ 6. BÖLÜM

Resim
GÜNÜMÜZ Kenan sahil kenarı küçük sevimli bir köye yerleşmişti. Haftada bir gün kaçırılan oğlunu sormak için ilçeye iniyordu. Yaralarını sarmak için bulunmaz bir yerdi burası onun için. Tam sekiz yıl olmuştu kâbus gibi geçen günlerin üzerinden. Bir kaç ihtiyar komşusu vardı. Onların yardımıyla bahçeye sebze dikmeyi öğrenmiş, tavuklar satın alıp onlara kümes yapmıştı. Mert ile yapmayı en çok sevdikleri şey olan balık tutmaya çıkıyordu. İki odalı bir evi vardı. Küçük bahçesi çok sevimli görünüyordu. Bütün herşeyi unutması mümkün değildi fakat acılarını bir nebze dindiriyordu. Burada komşuları köylü ilçede gidip geldikçe tanıştığı birkaç insanla daha iyi hissediyordu. Günlerden pazartesiydi. Yine Mert'ten bir haber var mı diye sormak için kasabaya inmişti. Ufak tefek alışveriş yapıp kamyonetine atlayıp köye dönecekti. Karakoldan ayrıldı ve ilçe merkezinde bulunan o tek caddede adımlamaya başladı. Her zaman çay içip sohbet ettiği o sahil kenarı çay bahçesine geldi çay söyle

AYAZ 5. BÖLÜM

Resim
Eşinin cansız bedeninin önünde ağlıyordu. Her tarafta resimleri tehdit dolu yazılar olan odada eşinin kanıyla boyanmış zemine bakıyordu. Birazcık kendine geldiğinde bir sehpa üzerinde laptop bulunuyordu. Üzerinde kanla yazılı " İZLE " yazıyordu. Kenan emekleyerek laptopu açtı. Ana ekranda KENAN AYAZ yazılı bir video buldu açtı. Videoda oğlu Mert elleri sargılı ve tüm vücudunu iple bağlanm ış ve teknenin içine yerleştirilmiş şekilde tekne açılmaya başlamıştı. Kenan tek başına baş gelecek gibi değildi. Polisi aradı ve yaklaşık yirmi dakika sonra ekip geldi. Araca binerek karakola götürüldü. Buketin cansız bedeni ceset torbasına konularak otopsi için hastaneye kaldırıldı. Kenan tüm olan biteni anlattı. Gelen zarfları, mektupları ve gittiği bütün mekanların bilgisini verdi. Fakat yapılan tüm araştırma sonuçsuz kaldı. Hiçbir delil bulunamadı. Oğlu Mert için de arama başlatıldı. Kenan şirketi devretti. Yaşadığı bütün olaylar onu artık bu şehirde tutamazdı. V

AYAZ 4. BÖLÜM

Resim
Ağlayarak arabasına bindi toprak yolda lastiklerin çıtırtı sesleri eşliğinde dağ evinden uzaklaştı. Araba toprak yolun engebelerinde sarsılarak yokuş aşağı yavaş yavaş iniyordu. Karısını ve oğlunu düşünüyordu. Neredeydi ? Kim kaçırmıştı ? Ne istiyordu? Eve geldi arabasını park etti. Dizlerinde derman yoktu zar zor eve girebildi. Ceketini koltuğun üzerine attı ve viskisini alıp oturdu. Tavana gözlerini dikti. Anıları canlandı gözünde. Buketi ilk gördüğü anı hatırladı. Düğünlerini, Mert'i ilk kucağına aldığını, okula başladığındaki hallerini. Şimdi en ufak bir haber bile alamıyordu. Öylece sızıp kalmıştı koltukta. Sabah ilk ışıklarında uyandı. Lavaboda yüzünü yıkadı. Ailesini nerde bulacağını hatta nerede arayacağını dahi bilmiyordu. Şirkete gitmek üzere evden ayrıldı. Saçları darmadağın kıyafetleri kırışmış bitkin halde şirkete girdi. Odasına girdi koltuğuna yaslandı. Birkaç dakika sonra kapı tıkladı ve sekreter elinde zarf ile içeri girdi. Kalbi yerinden fırlayacak g

AYAZ 3. BÖLÜM

Resim
Araba son sürat ilerliyordu. Yolda seyir halinde olan arabaların bir sağından bir solundan makas atarak adeta uçuyordu. Buketi arıyor fakat telefon kapalıydı. Kenan telefonu bağırarak arabanın yan koltuğuna fırlattı. Geniş yolda hızla giderken kornalar ve selektör yapanlara aldırış etmiyordu. Şirkete geldi güvenlik personeli iyi akşamlar demesine cevap bile vermeden ofise gitti. Güvenlik başını yana sallayıp masasına oturdu. Asansörle ofisinin katına gelen Kenan sinirli halde odasına girdi. Masasındaki bibloları devirdikten sonra kül tablasını duvara fırlattı. Başını ellerinin arasına alıp koltuğuna yığıldı. Ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu. Kimseye ulaşamıyordu. Rızayı aradı. Durumu anlattı. Rıza aramaya koyuldu. Kenan telefonu kapattı ve sehpaya fırlattı. Birkaç dakika sonra kapı çalındı ve sekreter içeriye girdi. Bir zarf bıraktı ve çıktı. Zarf saman kağıdından yapılmış ve üzerinde sadece "Kenan Ayaz" yazıyordu. Heyecanla zarfı yırtıp açtı. İçerisinde bir t

AYAZ 2. BÖLÜM

Resim
   KORİDORDAN AYAK SESLERİ GELİYORDU. BOŞ BİNANIN İÇİ BU ESRARENGİZ AYAK SESİ İLE YANKILANIYORDU. ADIMLAR KAN GÖLETİNİN ÜZERİNE GELİNCE DURDU. GELEN KENANDI. RIZA ADAMI BAŞ AŞAĞI ASMIŞTI. KENAN BEYAZ GÖMLEĞİNİN KOLLARINI GERİYE DOĞRU KATLADI. ELLERİNE BANDAJ SARDI. SANKİ BOKS ANTRENMANINA ÇIKACAKTI.    TEK KELİME KONUŞMADAN ADAMIN KABURGALARINA YUMRUK SAYDIRMAYA BAŞLADI. ARADA ÖYLE SERT VURUYORDU Kİ KABURGA KEMİKLERİNİN KIRILMA SESİ BOŞ BİNADA YANKILANIYORDU. ADAMIN BAĞIRMA SESİ VE KIRILAN KABURGA SESLERİ VARDI SADECE.     KENAN ADAMI SAÇLARINDAN TUTTU VE NEDEN YAPTIĞINI SORDU. ADAM GÜLÜMSEDİ VE 'BU SADECE BİR BAŞLANGIÇ' DEDİ. KENAN DELİRECEK GİBİYDİ. ADAMDAN HİÇBİR CEVAP ALAMADI.BUNU SADECE FİDYE İÇİN YAPTIĞINI DÜŞÜNMÜŞTÜ. HER ŞEYİN BİTTİĞİNE İNANARAK RIZAYA BAŞIYLA İŞARET ETTİ. KENAN ARKASINI DÖNDÜ VE HARABEYİ TERKETMEK ÜZERE HAREKETE GEÇTİ.. KORİDORDA YÜRÜRKEN HARABEDEN SİLAH SESİ DUYULDU.    KENAN ARABAYA GELDİ. ÇALIŞTIRACAKTI Kİ SAĞ KOLTUKTA BİR NOT BULDU

AYAZ 1. BÖLÜM

Resim
    Sekiz yıl önce...     İş yerinde oturmuş toplantı saatini bekliyordu. Moda sektöründe öncü bir firma olan AYAZ MODA şirketinin başarılı yönetim kurulu başkanı olan Kenan kırklı yaşlarının sonunda karizmatik bir iş adamıydı.    Telefonunu sessize aldı ve ceketinin iç cebine koydu ayaklanıp toplantı salonuna doğru yola çıktı. Avrupadan büyük bir şirketin üst düzey yöneticileri gelmiş ve büyük bir ticaret anlaşması yapılacaktı.     Salona çıktı ve herkes hazır bekliyordu. Toplantı başarılı geçmişti. Ürettikleri ürünleri ihraç edip şirkete yüklü miktarda kar getirisi olacaktı. Yapı olarak dışarıya pek birşey yansıtmaz fakat iç dünyasında çocuklar gibiydi. Heyecanını yansıtmadan odasına geçti.    Koltuğuna oturdu, başını geriye yasladı. Asistanından kahve istedi. Cebinden telefonu çıkarıp ekranını açtı. Eşi Buket 17 kere aramıştı. Hemen dönüş yaptı. Eşi ağlayarak oğlu Mert'in okuldan gelmediğini söyledi. Kenan şok geçirmişti. On yaşında bir çocuk servise binmemiş ve n

Bİ KAHVE??

Resim
   KAÇ YILLIK HATIRALAR VAR İÇİMİZDE. KAÇ ZAMAN GEÇTİ DOSTLARLA HATIRALAR BİRİKTİRDİK. ZAMANA KURBAN OLAMADIK. ZAMAN BİZE DAHA GÜÇLÜ BAĞ KURDU. ANILAR DEMİŞKEN. BİR ÇOK FOTOĞRAF KALDI ELLERİMİZDE. GÖZÜ YAŞLI ANILARI YAD EDECEĞİZ. DOSTLAR DEMİŞKEN ONLA İYİ Kİ VAR. HER KÖTÜ ZAMANINDA ONLAR YANINDA OLUVERDİLER. İYİ ZAMANINDA OMUZ OMUZA DURDULAR.    KİMİSİNİ SONSUZLUĞA UĞURLADIK. KİMİSİNİN YARALARI HALA SIRTIMIZDA. KİMİSİ HEP YANIMIZDA...     ZAMAN BİR ŞEKİLDE AKIP GEÇİYOR. DOSTLARIMIZI İYİ SEÇMEK LAZIM. KIYMET BİLMEK LAZIM. AZ DA OLSA SAĞLAM DOSTLARI OLMALI İNSANIN. KURU KALABALIKLARDAN SIĞINIP ÇIKAR GÖZETMEKSİZİN DERDİNİ ANLATIP HER ŞEYİ UNUTTURAN SAĞLAM DOSTLARI. ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA SONUÇTA KİMİ KIRIP KİMİ KAZANSAK TÜKENİYOR ZAMAN. BİR GÜN GELECEK KARA TOPRAK OLACAĞIZ.    PARA KAZANMAK, HAYAT SÜRMEK, BİRİNE SEVDALANMAK, EVLENMEK. YUVA SAHİBİ OLMAK, HAYAT TELAŞI KISACA. NANKÖRLEŞTİRİYOR BİZİ.ZAMANA KAPILIP UNUTUYORUZ BİR ÇOK ŞEYİ. EN ÜZÜCÜ OLAN DA BU ZATEN. KIYMETL

BAHAR KALKANI HAREKATI

Resim
Tarih: 27/02/2020 Yer : İdlip Kelimeler yetmez o geceyi anlatmaya. Tam 33 can. Şehadete eriştiler. Rejim güçlerinin hava saldırısı sonucu tüm Türkiye yasa boğuldu. Sıkı diplomasi trafiği sonucu o geceden itibaren yoğun bombardıman altına alınan İdlip her geçen saniye rejim güçlerinden temizleniyor. Bugüne kadar, 1 İHA 8 helikopter 103 tank 72 obüs top ve çnra 7 kimyasal depo 2 su 24 savaş uçağı 3 hava savunma sistemi Nayrab hava alanı  2200 rejim unsuru olmak üzere çok büyük kayıplar verdi. SİHA ile tarihte bir ilk olarak sürü halde operasyon yaparak ağır zayiat verdirildi. www.doviz.com

ÇOCUK OLMAK...

Resim
Bazen hepimiz çocukluk yıllarımızı özleriz. Bu denli problemler barındırmaz dünya çocuklar için. Güzellikler sanki onlarda hayat bulur.  Kimisi şanslı doğar. Rabb'im onlara tüm güzelliği nasip eder. Bir bakışı çok şey anlatır. Kimisi babadan şanslıdır. Zengindir ailesi ve yokluk ne bilmez. Hayalinde ne varsa ona sahip olur. Bir geyikle arkadaşlık eder kimisi. Bozkırlarında tüm hayatı onlarla geçer. Bir çadırda ömür tüketir. Kimisi maviş doğar mavilik onunla anlam bulur :) Kimisinin hep yanında birileri vardır en çok benzeyen. Anne karnından beri yoldaş kardeş Kimisi renk cümbüşü  Kimisi kartpostal gibi Kimisi ırkçılıkla mücadele Kimisi baba sevgisiyle Kimisi çilleriyle mutlu olur Kimi teller arkasında gözü yaşlı Kimisi yoklukla mücadele eder Kimisi hep çalışmakla büyür Kimi baba gölgesinde Kimi kardeş sırtında Kimisi dostlarla Kimisi yokluğu, açlığı ve savaşı oyun eder