AYAZ 7. BÖLÜM




Sabah bahçeden gelen horozun sesiyle uyandı. Gözlerini ovaladı, yatağında doğruldu etrafına baktı. Bu hayatına son derece alışmıştı. Ayaklandı lavaboda yüzünü yıkadı. Buğday torbasından bir çanak buğdayı aldı ve kapıya çıktı kümesin tel örgüsünün üzerinden serpeledi. Tavuklar kendine has sesiyle hızla buğdayları yemeye başladı.

Bahçesinde bulunan domateslerden, salataliktan topladı büyükçe bir kaseye koydu. Kümese girdi yumurtaları aldı. Mutfağa gidip onları güzelce hazırladı. Evin yan tarafında bulunan çardak denize bakıyor üzeri yapraklı dallar ile gölgelik yapılmış muhteşem deniz manzarası vardı. Kahvaltıda yiyeceklerini bir tepsiyle getirdi masaya oturdu ve çayını doldurdu.

Denizden gelen dalga sesiyle birlikte rüzgar yüzüne vurdu. Denizin kokusunu derin bir nefesle ciğerlerine doldurdu. Huzuru yerindeydi. Bir çok şeyi unutmuş üzerinden atmıştı. İçinden bir ses haykırmaya başlamış ve kulaklarını sağır edecek gibi oluyordu.

Yalnızdı...

Yalnızlığına çare yoktu. Buket öleli sekiz yıl olmuştu. Bir daha elleri değmeyecekti ellerine. Bir daha görmeyecekti gözlerini. Bir daha duymayacaktı sesini. Ama çoğu gece rüyalarında buluşuyor ve hasret gideriyordu. Uçsuz bucaksız deniz kadar uzak, tenine değen rüzgar kadar yakındı Buket ona.

Şimdi burda olsa diye düşündü. Herşeyini bırakmıştı zaten. Elinde kalanları da verirdi Buket için. Ama yoktu. Ve bir daha asla olmayacaktı. Yaraları çok derindi. Kapanmaz yaralar vardı ruhunda.

Aklına gelmişti yine sekiz yıl önce olanlar. İçi içini yiyordu. İlçeye inip biraz olsun kafasını dağıtmak iyi bir fikirdi. Osman abisi ona çok iyi gelecekti. Arabasına bindi ve ilçe merkezine doğru yola çıktı.

Çay bahçesinin sarmaşıkla süslenmiş kapısından içeri girdi. Çimlerin üstünde kurulmuş masaların arasından geçti ve Osman abisiyle her zamanki oturdukları masaya yöneldi.

Yaklaşınca Osman'ın bir kadınla oturduğunu farketti. Rahatsız etmemek için biraz gerideki masaya oturdu. Osman başını kaldırıp farkedince " Kenan " diye seslendi. El işaretiyle buyur etti. Kenan onlara yaklaştı. Kadın sırtı dönük oturuyordu. Kenan tam masaya gelmişti ki kadın kafasını kaldırıp göz teması kurunca Kenan dondu kaldı. O kadındı. Yoldan geçen kadın. Düğümlendi Kenan.

Kadın gülümsedi ve " MERHABA BEN ASLI " dedi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CENNETTEN GELEN KOKU...

Mucizem

DALGA...