ZAHİDE FİNAL



Takım elbisesini bile çıkarmadan öylece yatağına uzandı kravatı gevşetti tavana gözlerini dikti... 

Tavanda Zeynep'in yüzünü görüyordu sanki. Bir daha nerede denk gelecekti. Görmek için can atıyordu. 

Sabah oldu kafasını toplayamadan dükkana gittiler. Dalgın ve tuhaf hareketleri vardı Mehmet'in. Recep usta farketti durumu fakan utanmasın diye birşey demiyordu. Günler rutin devam etti. Bir zaman sonra okul için dönecekti. Gitmeden ablasını da görmek istedi. Sabah ablasının olduğu karşı köye gidecek hem ablasını görecek hem de Zeynep'in hakkında bilgi sahibi olacaktı. Belki de görebilecekti.

Sabah ablasının evine vardı eniştesi ablası güzel güzel sohbet ettiler. Eniştesi darısı sana okulu bitir de evlendirelim dedi. Bak amcamın kızı var Zeynep tam sana göre dedi. Mehmet neye uğradığını şaşırdı. Birşey diyemedi. Eniştesi hatta çağıralım gelsin tanışın dedi. 

Telefonu aldı Zeynep'i aradı. Konuştular telefonu kapattı ve on dakikaya geleceğini söyledi. Mehmet yerinde duramaz olmuştu. Heyecandan avuçları terlemişti. Kapı çaldı ve Zeynep içeri girdi. Selamlaştı iki genç ve hep birlikte sohbete koyuldular. Düğünden gelecekten ve komik anılardan konuşan grup Arif ve Fatma'nın birbirlerine bakışıyla dağıldı. Arif bahçede az bir işinin olduğunu Fatma da mutfakta birşeyler hazırlamaya gitti. 

Mehmet günlerdir hayalini kurduğu şeyle şimdi başbaşa kalmıştı. Tanıştılar sohbet ettiler. Akşama doğru Mehmet eve dönüş için kalkmış evin yolunu tutmuştu. Zeynep de beraberinde çıkmıştı. Mehmet seni bırakayım dedi. Zeynep emin olamasa da kabul etti. Sohbet ederek yol boyunca ilerlediler.

Zeyneple ayrılacaktı. Şubat ayında geleceğini ve Zeynep'i görmek istediğini söyledi. Zeynep memnuniyetle kabul etti. Mehmet eve gitmek üzere yola çıktı. Az ilerde önüne üç dört kişi çıktı. Bir tanesi Zeynep'ten uzak durması gerektiğini söyledi. Mehmet elbette bunu kabul etmedi. Aralarında tartışma çıktı tartışma kavgaya dönüştü ve Mehmet bir ona bir öbürüne yumruk atıyor bir ikisini iptal etmişti. 

Birkaç yumrukla diğerini de ekarte etti. Mehmet sonuncu ile kavga ederken genç belinden çıkardığı bıçağı Mehmet'in karnına sapladı. Mehmet inleyerek dizleri üstüne çöktü. Genç bir iki bıçak darbesi daha atarak Mehmet'i yere yığdı. Hemen uzaklaştı. Gürültüyü duyan ahali oraya koştu. Bunlardan biri de Zeynep'ti. Gözyaşları içinde Mehmet'e baktı. Kavuşmadan can vermişti Mehmet. Hem de kendi uğruna. Hayalleri hedefleri yarım kalmıştı. Ablası eniştesi ve Zeynep ağlayarak Mehmet'in cansız bedenine sarılıyorlardı...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CENNETTEN GELEN KOKU...

Mucizem

ESİR...