AYAZ 7. BÖLÜM

Sabah bahçeden gelen horozun sesiyle uyandı. Gözlerini ovaladı, yatağında doğruldu etrafına baktı. Bu hayatına son derece alışmıştı. Ayaklandı lavaboda yüzünü yıkadı. Buğday torbasından bir çanak buğdayı aldı ve kapıya çıktı kümesin tel örgüsünün üzerinden serpeledi. Tavuklar kendine has sesiyle hızla buğdayları yemeye başladı. Bahçesinde bulunan domateslerden, salataliktan topladı büyükçe bir kaseye koydu. Kümese girdi yumurtaları aldı. Mutfağa gidip onları güzelce hazırladı. Evin yan tarafında bulunan çardak denize bakıyor üzeri yapraklı dallar ile gölgelik yapılmış muhteşem deniz manzarası vardı. Kahvaltıda yiyeceklerini bir tepsiyle getirdi masaya oturdu ve çayını doldurdu. Denizden gelen dalga sesiyle birlikte rüzgar yüzüne vurdu. Denizin kokusunu derin bir nefesle ciğerlerine doldurdu. Huzuru yerindeydi. Bir çok şeyi unutmuş üzerinden atmıştı. İçinden bir ses haykırmaya başlamış ve kulaklarını sağır edecek gibi oluyordu. Yalnızdı... Yalnızlığına çare yoktu. Buket öl...