AŞKA YOLCULUK

      

    Otobüsün arkasına bakakalmıştı gözlerim :( Sevdiğim adamı benden çok uzaklara götürüyordu. Ağlamaktan daha ileri bir safhaya gelmiştim. İçimde fırtınalar kopuyordu sanki. Kendimi bir duvar kenarına attım. Yıkılacak gibiydim. Diğer yanım gittiği için mi sendelemiştim. Kendimden geçmiş gibiydim taki “Isparta yolcusu kalmasın” deyinceye kadar son kez bir kuvvetle toparladım kendimi bir kez daha olsun sarılabilmek için hareket etmek üzere olan otobüse koştum. Öyle bir sarıldım ki kokusunu içime çekerek.. Ve o sahne otobüsün arkasından ağlayarak gözden kayboluncaya kadar bakmam :(

     Hem sevdiğimi askere uğurladığımız için gururlu hemde yanımdan ayrıldığı ilk saniyeden itibaren özlem doluydum. Kaç kez odasına girdiğimde yatağına uzandığımı sayamadım, kaç kez kendi ile gezdiğimiz yerlerde anılara dalıp gözlerimden yaşlar süzüldüğünü, bir çift gördüğümde bizi hayal ettiğimi.. En acısı da kokunu özlediğim bir gün size gidip dolabından gizlice gömleğini çantama koyup akşamları annemler görmeden uyumadan önce ona sarılmamdı. Bir gün annem ve babam görüp sert bir micaza sahip babamın bile bu sevgi karşısında annem e “ Hanım elleme ağlamak istiyorsa ve bunu yalnız yaşamak istiyorsa canını daha acıtmayalım” demesi kadar masumdu sana olan sevgim ve özlemim. Kendimi sadece aynı gökyüzünün altındayız diye avutabiliyordum.
  
   Yemin töreni gününü iple çekiyordum. İşten 3 günlük izin almıştım. Son iki gün kala uyuyamamıştım sevinçten ve Aşka yolculuk yapacağım gece gelmişti. Kahramanmaraş’ tan Isparta ‘ya uzanan.. İçim kıpır kıpırdı. Yol boyu radyoda tüm çıkan şarkılar bizi anlatıyordu sanki.  O gece herkes uyumuştu bir benim gözüme uyku girmiyordu. Yollar uzuyordu sanki ama sana çıkacağı için mutluydum. Sabah o gece ilk defa bana bu kadar uzak gelmişti. Uzun gece güneşin doğması ile son bulmuştu. Saatlar  kalmıştı törene Aksaray’a gelmiştik. Geç kalmamak için kahvaltı bile yaptırmamıştım annemlere. Sevdiğim adama bir an önce kavuşmak istemiştim. Özlem o kadar artmıştı ki tarifi anlatılmaz duygular içinde idim. Ve Isparta il sınırı sonra Isparta 40. Alaya vardık. Binlerce asker, yüzlerce aile evlatlarını görmeye gelmişti. Bir çoğunun gözleri yaşlı idi ben gibi. Hem ağlıyordum hamde gurur duyuyordum asker yareni olduğum için. Törenin başlaması ile yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Dakikalar kalmıştı vuslata ermeye. Ve işte o an kavuşma anı ona doğru koştuğum. Bana öyle bir sarılmıştı ki, sevdiğim erkeğin ilk kez ağladığını görmüştüm ve erkekler ağlamaz yalanına bir kere daha şahit olmuştum. Bambaşka bir duyguydu sarıldığımız anda yaşadığımız anlatamam. Bir günlük evci izni vermişlerdi. Birlikte Isparta’yı gezmiştik. 

        Kelebeğin ömrü gibi bir güne sığdırmıştık bir çok şeyi ve eve dönme zamanı gelmişti. Yeniden gözlerime nem çökmüştü ve konuşamayıp zor yutkunuyordum. Ve ayrılık... Dua ediyordum yol boyu Rabbime biliyordum bugünlerde bitecek canım nişanlım bana geri dönecekti. Ki çok şükür öyle de oldu .Rabbim mutluluk ve sağlık versin şuan 3 aylık evliyiz. Yazarken bile kaç kez derin derin iç çektim sayamadım. Ne kadar zor olsa da aşka yolculuğum unutulmazdı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CENNETTEN GELEN KOKU...

Mucizem

DALGA...