BEKLEMEK...


  Orakla ekin biçiyor, Fatma da ekinleri deste yapıyordu. Daha 6 aylık evliydiler. Ali askerden gelmiş babası onu hemen Fatma'yla evlendirmişti. Mutluydular. Herşey yolunda gidiyordu. 

   Hava çok sıcak, Ali'nin yeni yeni çıkan bıyıkları terliyordu. Sırtında beyaz renkte gömlek terden kemikleri sayılır zayıflıkta sırtına yapışmıştı. Fatma kocasının yanında onu aşkla izliyordu. 

  Ekinler biçilmiş artık buğday olacaktı. Herşey istedikleri gibiydi. Bu sene hasat da iyiydi. O gün eve huzurlu gittiler. Bu yıl kış rahat geçecekti onlar için. 

  Sabah erkenden uyandılar. Hasat toplama ve parayı cebe koyma umuduyla tarlanın yolunu tuttular. Yüzleri gülerek tarlaya geldiler. Fakat bir şok yaşadılar. Heryer simsiyah dumanlar tütüyordu. Ali feryat figan koştu tarlaya. Fatma dizleri üstüne çökmüş ağlıyordu. Bu onlar için büyük bir yıkım oluşturmuştu. Neredeyse aksama kadar hiç konuşmadan oylece kalakaldı ikisi de.

  Akşam evde de aynı sahne vardı. Ali'nin babası tesbihini eline almış ve evde tebihten başka çıt yoktu. "Şehre gidip çalışayım" dedi Ali. Babası hiçbir şey demedi. Moral bozukluğundan dillerini lal olmuştu.

  Ali bavulunu eline almış vedalaşıp şehre gidecekti. Annesinin elini öptü sarıldı, babasının da elini öptü ve babası başını okşadı. Fatma'ya sarılıp tez geleceğine söz verdi.

  Ali şehre geldi ve iş aramaya başladı. İnşaatta malzeme taşımaya başladı. Günlerce devam etti. Kendini geliştirdi ve iyi bir usta haline geldi. Para biriktiriyordu. Kazancı da gün güne artıyor Ali de bu durumdan fazlasıyla mutluydu. Aylar geçti aradan ve Ali ustabaşı olmuştu. 

  Ali kendi iş yapacak duruma gelmiş ve ekip kurmuştu. İşler alıyor, tamamlıyor ve büyüyerek devam ediyordu işleri. 

  Ofis açmıştı kendine. Ve işler iki yılda hiç hesap etmediği kadar büyümüştü. Yapı market pazarlamacı şirketler bürosundan çıkmaz hale gelmişti. Bir gün pazarlamacı bir kadın ona farklı yaklaşmıştı. Ali de ondan çok etkilenmiş ve artık gözü ondan başkasını görmüyordu. Fatma'ya olan aşkı bitmişti sanki. 

   Esra artık Ali'nin hayatındaydı. Lüks yaşam başlamıştı onlar için. Akşama kadar ofiste takılıyor sabaha kadar mekânlarda eğleniyorlar gününü gün ediyorlardı. 

  Fatma camdan dışarı izliyor acaba Ali gelecek mi umuduyla bekliyordu. Artık dayanamıyordu. Şehre gidip Ali'yi görecekti. Sabah erkenden otobüse atladı ve şehre gitti. Ali'yi buldu. Gözlerine inanamadı. Ali Esra ile muhteşem bir aşk yaşıyor ve şehvet içinde yaşıyorlardı.

  Fatma ağlaya ağlaya köyüne döndü. Ailesinin yanına yerleşti. Sessiz sedasız yaşamaya devam etti. Ali Esra ile lüks yaşantısı gün geçtikçe artıyor Esra'nın masraflarını kaldıramaz duruma gelmişti. 

  Ali şirketi idare edemez hâle gelmişti. Bu saatten sonra alacakları zararını karşılamaz durumdaydı. O lüks hayat artık yerini kavgaya bırakmıştı. Birkaç ay içinde de Ali sıfırı görmüş biriydi. Ali ne yapacaktı. Babasının yüzüne bakamazdı. Fatma gitmişti. Ali'nin kimsesi yoktu. Gece yarısı kimsesiz şekilde şehrin sokaklarında o yazın hasadı gibi yok olup gitmişti...

    


Yorumlar

  1. Çok güzel baştan sona bir solukta okudum başarıla dilerim
    www.tolum.site

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel. Daha da üzerine düşerseniz bence daha da iyi olacak.

    YanıtlaSil
  3. Güzel bir hikaye. Üzerinde çalışırsanız daha da iyi olur bence. Daha da geliştirilebilir. Ama güzel olmuş. Devamını bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Ne hoş hikayeler yazıyorsunuz. Emeğinize sağlık 🤗

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

CENNETTEN GELEN KOKU...

Mucizem

DALGA...