FARKLI BİR DUYGUYMUŞ CENNETTEN HABER GELDİ SANKİ. YÜZÜMÜ ŞİMDİDEN GÜLDÜRDÜN EVLAT. NE GÜZEL BİR DUYGUYMUŞ HİÇ DUYMADIĞIM SESİNİ HAYAL ETMEK. NE HARİKA BİR DUYGUYMUŞ SAÇLARINI HAYALLERİMDE OKŞAMAK. GÜNLER GECECEK VE SEN DOĞACAKSIN EVLAT. SENİNLE TEKRAR ÇOCUKLUĞUMUZA DÖNÜP DUNYAYİ YENİDEN KEŞFEDECEĞİZ. SENİNLE GÜN GÜN BÜYÜYÜP GÜN GÜN GELİŞECEĞİZ. SEN GELECEKSİN BİZE DUA GELECEK. BİZE ŞÜKÜR GELECEK. BİZE MUTLULUK, BİZE HUZUR GELECEK. OKUMA YAZMAYI ÖĞRENECEĞİZ BERABER. OKULA GİDECEĞİZ. NOTLARI SEN DEĞİL BİZ ALACAĞIZ. BELKİ ELİNDEN TUTUP CAMİYE GİDECEĞİZ BİRLİKTE. SEN BANA BAKARAK ÖĞRENECEKSİN NAMAZ KILMAYI. BEN SANA BAKARAK ÖĞRENECEĞİM ŞÜKÜRLER OLSUN DEMEYİ. SEN BAŞARILI OLACAKSIN BİZİM GÖĞSÜMÜZ KABARACAK. ÜNİVERSİTEYE GİDECEKSİN MEZUN OLURKEN KEPİ GÖZYAŞLARIMIZ İÇİNDE ATACAKSIN. SEN BİZİM HEP GURURUMUZ OLACAKSIN. GELECEK UMUDUMUZ GEÇMİŞ ANILARIMIZ OLACAKSIN. BİZ SANA HAYRAN SEN BİZE SADIK BİR EVLAT OLACAKSIN. GEL EVLAT. ÇIK GEL CENNETTEN. RAB
BİZİ İZLEYİN İçimde büyümeye çalışan güzel yavrum, Seni görmek için hastane randevularının gününü sayar oldum. Bugün 2.kez doktorumuza gittik ve bir mucizeye tanık oldum, ilk kez kalp atışlarını duyduk. Benim kalbimde seninle attı. Ağladım minik kalp atışı seslerinle. Minicik bedeninle sesini mi duyurmak istiyordun sen baban ve annene ? Cinsiyetin ne olursa olsun sağlıklı olmanı temenni ediyorum sadece. Doktorumuz hamilelik biraz riskli deyince kendim de değildim ve eve gelene kadar ağladım. Sonra sen üzülmeyesin diye ağlamayı kesip güçlü durmaya çalıştım. Rabbim seni bana verdi ise ve sen fasulye kadar bedeninle hayata tutunmaya çalışıyorsan seni üzemezdim. Umutla dua ettim sadece ve hayata gülümsedim seninle :) Sana doğduğun da güzel bir hediye olması için yazmaya başladım. Varlığını anlatmam mümkün değil, bir mucizesin sadece. 5-6 haftalık bir şeysin miniğim, ama seninle konuşmayı ve sana yazmayı seviyorum. Yazılacak ve yaşanac
Deniz yavaş yavaş dalgalanıyordu. Yazın sıcak bir akşam esintisi serinletiyordu terli bedenini. Olta takımını topladı ve sahildeki evine yol aldı. Kayık iskelesine yanaştı ve levrek dolu kovasını alıp evine geçti. Taştan yaptığı mangalı ateşleyip mis gibi levreklerini pişirdi. Evi tek odalı terası olan ahşap bir binaydı. Odun ateşi kullanıyor hem yemek pişiriyor hem de ısınıyordu o ateşte. Masasını kurdu güneşin batışı ve eşsiz manzara karşısında tek kişilik ziyafetini verdi. Onun bu manzara olduğu sürece başka bir kişi ya da materyale ihtiyacı yoktu. Afiyetle yemeğini yedi ve gece denizin dalga sesi ve kokusunun yanında ateş böceklerinin görsel şölenine dalmıştı. Hafiften bir ağırlık çökmüştü uzandığı sedirinde. Uzanmıştı yıldızlar ışıl ışıl parlıyor Hakan bu manzarayı seyretmeye doyamıyordu. Uyku bastırmış ve Hakan gözlerini kapatmıştı... Deli gibi yağmur yağıyordu arabada son ses müzik açık Hakan yanında Aynur ile dans ederek ilerliyordu.
Yorumlar
Yorum Gönder