UMUT...


  Bozuk paranın sesi sokakları inletiyordu. O şarkıları söylediği zaman şehir susardı adeta. Yaralarının merhemiydi sanki o bir kaç nota. Derdine derman oluyordu şarkılar.

   Umut gitara gönül vermiş ve müzik için hayatını adamış bir gençti. Birkaç yerde canlı müziğe çıksa da hakettiği değeri görememişti. Sevdiği kız onun bu parasızlık içinde olmasına daha fazla tahammül edememiş ve bir memurla söz kesip Umut'tan ayrılmıştı.

   Bunun üzerine Umut büyük bir yıkım yaşamış ona ithafen besteler yapmaya başlamıştı. Şehrin en kalabalık caddesine gider alır eline gitarı ve şarkılarını dünyaya haykırdı. Kazandığı parayı ise sokak hayvanlarına yem alırdı. 

   Birgün gitarı sırtında asılı geldi her zamanki yerine oturdu. Çıkardı çantasından gitarı ve söylemeye başladı şarkıları. Umut'un göremeyeceği bir noktada biri telefonuna kayıt alıyordu. Ve bu kayıtları sosyal medyalarda paylaşıyordu. 

   Umut gün geçtikçe dinleyen ve sosyal medyadan hayran kitlesi genişliyordu. Umut bu durumu biraz olsun anlıyordu fakat bu kadar yoğun ilgiyi normal bulmuyordu. Birgün biri çıktı ve çantasına bir kartvizit bıraktı. Umut şaşırmıştı. Kartı aldı ve önce kabul etmemeye karar verdi. Daha sonra aklına Hilal geldi ve ona ne kadar büyük bir kitleyle seslenebilirdi hayal etti ve o numarayı aradı.

    Aranjör, menejerlik derken Umut tanınmaya başlamış kalabalıklar ona Hilali hatırlatıyordu. Söylemeye devam etti dert ortağı olan şarkıları. 

    Konser veriyordu Umut muhteşem bir kalabalık vardı. Gözleri Işıl Işıl olmuştu. Gitarını eline aldı ve söylemeye başladı. Kalabalığa ilişti gözleri ve bir noktada kitlendi kaldı. Hilaldi bu... Hilal gözü yaşlı eşi ise ona sarılmış şarkıya eşlik ediyordu. Umut gözleri yaşlar içinde Hilal de ağlayarak Umuta bakıyordu.

   Bir daha hiç ayrılmayacak gibiydiler. Umut şarkıları ve Hilal ile böyle buluşmuştu. Ve hayallerindeki gözlere bakarak şarkı söylemişti...

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CENNETTEN GELEN KOKU...

Mucizem

DALGA...