40 SANİYE
24 Ocak saat 20.55 can yakan Elazığ depremi şiddeti bir çok yakın ilden hissedilen. Hiç bir depremden etkilenmemiştim en son deprem kadar . Biz çocukken daha Marmarada daha büyük deprem olmasına karşın büyüyünce aklı daha da yetiyor ya insanın o yüzden bir de yaşadığımız il olan Kahramanmaraş yakın olunca daha da derinden sarstı bu deprem beni. Kendim için değildi korkum 4 aylık bebeğim içindi. Depremden yaklaşık 1 saat önce balkonumuzun camı kırıldığı için sallanan kitaplığın rüzgardan kaynaklı olduğunu sanmıştım ilkin. Ama kitaplığın hiç durmadan sallanması sonra TV ünitesi derken deprem olduğunu anlamıştık. Rabbim bebeklere nasıl bir sistem veriyosa Miraç ağlıyordu bir anda susmuştu. Eşime dönüp " deprem " dedim. Sonra Miracı pusetten kucağıma aldım. Belki ölecektik ama ona son kez sarılmak ve koklamak istedim. Bir yandan da ağlayarak eşime sadece şunu dedim. "Hadi biz neyse o daha çok küçük onun okul yılları , güzel yolları olmalı..." Ama bir yandan da çok şükür inancım olduğu için şunu biliyordum kader yaşlı genç bebek tanımıyordu. Yaklaşık 40 saniye süren hayatımın film şeridi gibi geçen slaydı depremin sonlanması ile yayın kopmuştu ailemi merak ederek telefona sarıldım annemin sesini duymak istiyordum. Sesini duyunca bir kere daha şükrettim ve o gün bir kere daha anladım insan kendisi için değil sevdikleri için korkuyordu en çokta. Sonra TV kanallarını çevirdik hızlıca bizim burda Elazığ depremi etkileri görülmüş sonra o dehşet dolu 40 saniyeyi burda kötü bı şekilde yaşayıp neler düşünmüşken Elazığlı kardeşlerimiz neler yapmıştır :( Dua etmeye başladım hemen ölü ya da yaralı olmaması için . Eşim son dk gelişmelerini dinlemek istese de göçük altında kalan bir anne ve bebeği duymamak için sürekli kanal cevirmesini istiyordum. Onlarca kaybımız oldu. Duyduğumda ağladığım onlarca yürek. Rabbim mekanlarını cennet eylesin. Kalanlara sabır versin ve Rabbim bizi her türlü doğal afetten korusun.
Yorumlar
Yorum Gönder